Mülk Kiralama Hukuku

Mülk Kiralama Hukuku

Kira kanunu, bir şeyin kullanılması ve kullanılması ve ondan faydalanılmasının kiracıya bırakılmasıdır ve kiracı, bunun karşılığında kararlaştırılan kirayı taahhüt eder.

Kira Hukuku Avukatlığı hizmetimiz kapsamında,

Kira sözleşmesi

  1. Kira sözleşmesi bir muvafakat sözleşmesi olup, tarafların karşılıklı ve uygun irade beyanları sözleşmenin kurulması için yeterlidir ve kiralananın kiracıya teslimine gerek yoktur.
  2. Kira sözleşmesi, karşılıklı borçlu ve ihtiyatlı bir sözleşmedir; Kiracı, kullanım karşılığında bir bedel ödemekle yükümlüdür.
  3. Kira sözleşmesi belirli bir süre için veya süresiz olarak yapılabilir.

Kira sözleşmemiz kapsamında ve İstanbul Kira Hukuku Avukatlık hizmeti, sözleşmeye konu taşınır veya taşınmaz mallar ile ilgili davalara bakmakla görevli görev, Hukuk Mahkemeleri Kanununun 4 üncü maddesindeki ifadeye göre Sulh Hukuk Mahkemeleridir.

 

Kira Tespit Davaları

Kira Hukuku Avukatlığı hizmetimiz kapsamında kiralanan gayrimenkule ilişkin sözleşmenin 5. yılı itibari ile kira bedelinin Türk Borçlar Kanunu uyarınca mahkemeden tespiti mümkün olabilecektir.

Nitekim Türk Borçlar Kanunu m. MADDE 344 – Tarafların yenilenen kiralama dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin sözleşmeleri, bir önceki kiralama yılında tüketici fiyat endeksindeki on iki aylık ortalamalara göre değişim oranını aşmamak kaydıyla geçerlidir. Bu kural aynı zamanda bir yıldan uzun süreli kira sözleşmeleri için de geçerlidir.

Taraflarca bu hususta anlaşmaya varılmamışsa, kira bedeli, oniki esasa göre değişim oranını geçmemek kaydıyla, kiralananın durumu dikkate alınarak hakkaniyet esasına göre hakim tarafından belirlenir. -Bir önceki kiralama yılının tüketici fiyat endeksindeki aylık ortalamalar.

Bu konuda taraflarca anlaşma yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, yeni kiralama yılında uygulanacak kira bedeli her beş yılda bir ve her beş yılda bir, onikiye göre değişim oranı -Hâkim tarafından tüketici fiyat endeksindeki aylık ortalamalar, kiralanan mülkün durumu ve emsal kira bedelleri dikkate alınarak hakkaniyete uygun olarak belirlenir. Önümüzdeki beş yıl içinde bu şekilde belirlenen kira bedeli önceki fıkralardaki esaslara göre değiştirilebilir. (bir)

Kira bedelinin sözleşmede döviz olarak belirlenmesi halinde, 20/1567 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla, beş yıl geçmedikçe kira bedelinde değişiklik yapılamaz. 2/1930 saklıdır. Ancak bu Kanunun 138 inci maddesinin “İfada aşırı güçlük” başlıklı hükmü saklıdır. Beş yıl sonra kira bedelinin tespitinde yabancı paranın değerindeki değişimler dikkate alınarak üçüncü fıkra hükmü uygulanır. denir .

 

Kira Tahliye Davaları

Türk hukuk sisteminde kiracının tahliyesi sınırlı sayı ilkesine göre düzenlenmiştir. Türk hukukuna göre kiracının tahliye sebepleri şunlardır;

  1. Kiraya veren, konut veya işyeri ihtiyaçlarından dolayı tahliye davası açarsa:

Kira Hukuku Avukatımız ve İstanbul Kira Hukuku hizmetimiz aracılığıyla hazırlanan kira sözleşmesinde.

Mal sahibi, kendi ihtiyaçlarını gerekçe göstererek 6 ay içinde Yetkili Sulh Hukuk Mahkemesi’nde dava açarak kiracının tahliyesini talep edebilir.

  1. Kiralanan mülkün imar ve imar amaçlı tahliyesi: Kiralama Avukatımız ve İstanbul Kira Hukuku servisimiz aracılığı ile hazırlanan kira sözleşmesinde.

Kiralanan mülkün tahliyesi imar ve imar amacıyla talep edilebilir ancak yeni inşaat yapılması halinde kullanım önceliği mevcut kiracıya aittir.

  1. Kiracının yazılı taahhüdü:

Kira sözleşmesi dışında, kiralayana sözleşme süresi sonunda taşınmazı tahliye taahhüdü alınırsa, sözleşme süresi sonunda kiracıya karşı tahliye talebinde bulunulabilir.

  1. İki haklı ihtar nedeniyle tahliye: Kiracının aynı kira yılı içinde 2 kirayı geciktirmesi ve Kiralayan’ın bu gecikmeleri ihtara tabi tutması halinde, kiracı aleyhine tahliye davası açılabilir.

 

Kira Sözleşmesi Kapsamında Uyum Davası

TBK m.138 hükümlerinin uygulanabilmesi, yani uyarlama davası açılabilmesi için öncelikle sözleşmenin geçerli bir şekilde düzenlenmesi gerekir.

Sözleşmenin akdedilmesinden sonra taraflarca öngörülemeyen, düşünülemeyen veya öngörülemeyen “olağanüstü” olayların meydana gelmesi,

Öngörülemeyen durumlar sonucunda ortaya çıkan yeni şartların fiilin ifasını zorlaştırdığı ve bu durumda borçlunun kusurunun bulunmadığı,

Borçlunun hakkını saklı tutmaksızın edimi yerine getirmesi veya hiç yapmaması

Kira Hukuku Avukatı hizmeti kapsamında intibak davası açma zorunluluğu bulunmaktadır.

İstanbul Kira Hukuku Avukatı ve Kira Hukuku Avukatı hizmeti alanında verdiğimiz hizmetlerin tamamı hem kiracıyı hem de ev sahibini kapsamaktadır. Hakkının ihlal edildiğini düşünen ve hakkını arama talebinde bulunan herkesin bizimle iletişime geçerek danışmanlık veya avukatlık hizmeti talep etmesi mümkündür.

Kira Hukuku kapsamında kiracı ile sorun yaşayan ev sahibinin ve ev sahibi ile sorun yaşayan kiracıların hakları da yasa ile korunmaktadır. Görevimiz, kanunla korunan bu hakların savunulması ve yeniden tesis edilmesi için gerekli çalışmaları yapmaktır. Bu sebeple kiranın feshi talebi veya kiranın tahliyesi talebi ile bizimle iletişime geçmeniz mümkündür ve bu kapsamda danışmanlık hizmeti alabilirsiniz. Bu kapsamda Türk uyruklu veya yabancı uyruklu kişilere herhangi bir kısıtlamamız bulunmamaktadır.